Rumeli'den Yemen'e Bir Osmanlı Bulgar Hekimin Hatıraları

Osmanlı unsuru Bulgarların İstanbul’da boy gösterme süreci II. Mahmud’un Yeniçeri Ocağı’nı lağvetmesiyle başlıyor (1826). Yenilediği ordusuna Avrupai üniforma giydirmek isteyen ıslahatçı padişah, abacı ustalara ihtiyaç duyunca yüzlerce Bulgar abacı ustası, kalfaları ve çıraklarıyla beraber eski bir kervansaray olan Ambar’ı mekân tutuyorlar. Atmeydanı çevresinde bulunan ve kurşun çatısı, yüksek kubbeleri ve zaman içinde aşınmış taş basamaklarıyla adeta bir manastırı andıran Ambar’ın koğuş benzeri odalarında Bulgar terziler sabahtan akşamın geç saatine kadar elde iğneyle bel bükerek kaba abadan orduya giysi dikiyorlar. Tanzimat’ın ilânıyla da çeşitli bölgelerden Bulgarların başkente akın ettikleri ve esnaf grupları oluşturma yoluyla kısa zamanda abacılık, kaytancılık, şayakçılık, dericilik, celeplik1, kasaplık, bahçıvanlık, fırıncılık, tatlıcılık, dülgerlik, sütçülük, yoğurtçuluk, seyislik2, faytonculuk vs. gibi zanaatları adeta tekellerine aldıkları görülüyor. İlk başlarda Bulgarların büyük kısmı birkaç yıl burada çalışarak para kazandıktan sonra memleketine dönen bekâr erkeklerden oluşuyorken, daha sonraki yıllarda maddi durumunu sağlamlaştıran ailesini de buraya getirip kalıcı olarak yerleşiyor.

ISBN

978-625-7477-45-1

Sayfa Sayısı

78

Yayınlanma Tarihi

2020