Orta Çağ Avrupa'sında Kölelik

Pınar Ülgen Yeditepe Yayınevi ÇEVRİMİÇİ OKUMAK İÇİN GİRİŞ YAPIN
Hakkında

Tarih, bize köleliğin gelişimini ve kökenini verir; ancak onun doğasını açıklayamaz. Çünkü kölelik, bir toplumla olduğu kadar yargı ile de bağlantılıdır. Aslında kölelik her toplumda aynı şekildedir. Ruh ve öz yönünden birbirinden tamamen farksızdır. Aslında kölelikle birlikte, işgücü ve sürekli çalışma bu hayat tarzında birleşmiştir. Yani doğanın güçlü yapısına katılmıştır. Sefalet ve talihsizlik = Acı ve mağlubiyet = Yeni bir Avrupa toplumu. İşte bu ifade, aslında kısmen de olsa köleliğin bu kitapta var olan gizli anlamını vermektedir. Bu çalışmada hem Doğu hem de Batı dünyasında var olan bir olguyu yani köleliği ele almaya çalıştık. Belli sınırlar dahilinde yani geç Orta Çağ Avrupası’ndaki kölelik ruhunu, erken dönemlerden de kesitler vererek Orta Çağ köleliğinin özellikle geç dönemlerdeki yansımasını, nasıl bir şekil değişikliğine uğradığını anlatmaya çalıştık. Bu çalışmada kölelikten serfliğe geçiş sürecinde geç Orta Çağ toplumu için hem avantaj hem de dezavantaj oluşturan değişik bir toplumsal yapının oluşumu ve geçmişten gelen ruhlarda hissedilen kölelik ve feodalitenin buradaki ilişkisi genel ama daha farklı bakış açıları da gösterilerek anlatılmaktadır. Eğer bu çalışma, ele aldığımız konunun öneminin anlaşılmasına ve diğer araştırmacılara yol göstererek yeni çalışmaların yapılmasına öncülük ederse gerçekten amaca ulaşılmış olunacaktır. Çünkü insanoğlu gerek bireysel gerek toplum olarak tarih boyunca farklı yapılara bürünerek günümüzdeki durumuna ulaşmıştır. Toplumsal evreler olarak tanımlayabileceğimiz bu evreleri tanımak, bir nevi gelecek nesillerdeki toplumsal yapımıza daha rahat şekil vermemizi sağlayacak kadar büyük bir öneme sahiptir.

ISBN
978-625-7477-28-4
Sayfa Sayısı
110
Yayınlanma Tarihi
2020